Bakü
Ukrayna’ yı Gezerken bir Azeri sürücümüz vardı. Bize arabadan düşün derdi.(Yani arabadan inin) Azericede düşmek inmek anlamında kullanılır.
O günden beri Azeri diline ayrı bir sempatim oldu. Hatta Bir arkadaşım anlatmıştı. Havaalanında Uçak düştü demişler herkes panik olmuş. Ama aslında Uçak indi demek miş.
Tabi ki Azeri dili deyince akla Azerbaycan ve Bakü geliyor…
Bir hafta sonu uygun uçak bileti bulup Bakü’ye gitmeye karar verdik. Hareket günümüz Cuma günüydü. Sabah 10:35 uçağı ile Bakü ye uçtuk. Yerel saatle 14:30 da Bakü’ye vardık. Pasaport ve valiz işlemlerinden sonra.(Kapıda E- Vize almayı unutmayın) bir taksi ile , Nizami Caddesindeki AUSTİN otelimize giriş yaptık. Hızlıca Valizleri teslim ettikten sonra, yola koyulduk.
Zamanı çok iyi kullanmalıydık. Elimizde sadece 3 gün ile kısıtlı dolu dolu bir program vardı.
İstanbul’un İstiklal Caddesi var ise; Bakü’nün de Nizami Caddesi var Alışveriş tutkunlarının özel bir yeri olan caddeye Azeri şair Nizami Ganjavi’nin adı verilmiş. Araç trafiğine kapalı durumdaki 3,5 kilometrelik cadde üzerinde alışveriş yapabileceğiniz çok lüks mağazaların yanı sıra birçok cafe restoran ve tarihi değere sahip birçok yapı bulunuyor. Kent merkezini batı-doğu düzleminde kesişen yaya yolu, akşam ışıklandırması sayesinde muhteşem bir görüntüye sahip
İlk Önce Yürüyerek otelimizin Caddesi olan, Nizami Caddesinden geçerek Azerbaycan Ulusal Tarih müzesine gitmek için yola koyulduk.
Nizami Caddesini bitirdikten sonra
Ulusal TARİH. Müzesine vardık. Müzede Bütün Edebiyatçıların heykelleri vardı.
Tagiyev Sokağı’nda yer alan Azerbaycan Ulusal Tarih Müzesi 1920 yılında kurulmuş.
Bir tarafı müze ve bir tarafı petrol taciri ve hayırsever Zeynalabdin Taghiyev’in evi olmak üzere 2 bölümden oluşuyor. Ülkenin ilk dönemlerinden itibaren toplanan etnografik ve arkeolojik eserlerin sergilendiği Azerbaycan’ın en büyük müzesi toplam 300.000 parçalık koleksiyona ev sahipliği yapıyor.
ESKİ ŞEHİR:
Müze sonrası yine yürüyerek İçerişehir denen (Eski şehire geldik) Bakü’nün eski şehir merkezi olan İçerişehir, barındırdığı yapılar ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan bir yer. Arnavut kaldırımlı temiz sokakları ve düzgün binalarıyla, şehirde ilk gezilmesi gereken yerlerden bence…
Eski şehrin içinde Şirvanşahlar Sarayı bulunuyor. Görülmesi gereken bir yapı. 15. Yuzyılda Şirvanşahlar hanedanınn şahı İbrahim Halilullah’ın döneminde yapılmış bu saray. Sarayın için de müze de var.
Eskişehirin hemen bitiminde Tarihi bir kule bulunuyor. Kız Kulesi (Qız Qalası)deniyor…..
Bakü’nün tarihi sembolü olan bu 7 katlı kulenin yapılışı 12. yüzyıla dayanıyor. Kulenin ne amaçlı yapıldığı kesin olarak bilinmese de, bir kesim Zerdüştlerin tapınak olarak inşa ettiği bir yapı, kimisi Bakü surlarının parçası olan bir savunma kulesi, kimisi de bir gözlem kulesi olduğunu savunuyor.
Kuleyi de gezdikten sonra yine yaya olarak deniz kıyısına indik. Muhteşem bir sahil ve arka arkaya parklar bahçeler, gondollar, Venedik bahçeleri vs vs…
Parkın içinde, Harika bir alışveriş merkezi inşa ediliyor. Ben böyle muhteşem bir yapı görmedim.
Bakünün Merkezi bittikten sonra Kobustan Milli Parkına gittik.Merkeze 1 saatlik bir yol.
Resmi adı Kobustan Kaya Sanatı Kültürel Peyzaj Alanı (Gobustan National Park) olan milli park, Bakü’nün 64 kilometre uzağında yer alıyor. Kafkas Dağları’nın güneydoğu ucundaki alanda tarihi 40 bin yıl öncesine dayanan kaya oymaları bulunuyor. Adını bölgede bulunan dağ geçitlerinden alan milli parkta (yerel dilde gobu) çeşitli mağaralarda bulunuyor.
Biraz bizim Kapadokya yöresindeki oluşumları andırıyor.
Kobustan ‘dan sonra Kırmızı Kasabayı Ziyaret ettik.
Kırmızı kasabada çok eski bir sinagog var. Eski Yahudilerin en çok yaşadığı kasaba
Aynı Gece ,Gündüz görmüş olduğumuz Alev kulelerini seyretmeye gittik.
Bakü’nün en yüksek yapıları sayılan Alev Kuleleri, ülkenin simgesi olarak kabul edilir ve oldukça meşhur yapılardır. Alev Binaları bilinen adıyla Flame Towers; ofis, konut ve otel olarak kullanılan 3 kuleden oluşuyor. İnşasına 2007 yılında başlanan ve 2013’te tamamlanan yapıya 350 milyon dolar civarında harcama yapılmış. Bakü’nün en önemli yapıları sayılan bu binaların en önemli özelliği 10 bin LED armatürle kaplanmış dış yüzeyinin akşam oluşturduğu ve kulelerin muhteşem görüntüsü. Her an kulelerin rengi değişiyor. Gece Muhteşem bir görüntüsü var.
Artık çok yorulmuştuk. Otelimizin Karşısındaki NAMLI Restoranında Harika bir tandır yedikten sonra, otelimize yatmaya gittik. Ertesi gün yorucu bir program bizi bekliyordu.
2. Gün
Yine yürüyerek Finikülere gidip ,Şehrin en tepesine çıktık. Bakü Şehri, Seyir terasından muhteşem gözüküyordu. Burada bir de TÜRK şehitlik vardı.
Şehitler Yolu denilen ve şehrin en yüksek noktasında bulunan bu şehitlik, hem Azeri, hem de Türk askerlerin birlikte yattığı bir yerdir. Bu önemli mezarlık, bugüne kadar oldukça iyi şekilde korunmuştur. Ayrıca şehitlikte Osmanlı şehitleri anısına 1999 yılında Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı tarafından yaptırılan bir anıt ve bir camii bulunmaktadır. Camii günümüzde ibadete kapalıdır. Anıtın üstünde ise Azerbaycan’da şehit düşen Türk askerlerinin ismi yazmaktadır.
Daha sonra Biraz Bakü’nün dışına çıkıp Yanardag ve Ateşgah bölgesine doğru yola koyulduk.
Yanardağda hala sönmeyen bir ateş vardı.
Bakü’ye yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve kelime anlamı ateş mabedi olan Ateşgah‘ın geçmişi 16. yüzyıla kadar uzanıyor. Dünya üzerindeki üç Mecusi(ateşe tapanlar) tapınağından biri olarak bilinen Ateşgah, şehre gelen turistlerin en çok ilgi gösterdiği yerlerin başında geliyor
Ateşgahı ziyaret ettikten sonra: Haydar Aliyev Kültür Merkezine gittik:
Irak asıllı İngiliz mimar Zaha Hadid’in tasarımını yaptığı Haydar Aliyev Kültür Merkezi adıyla Heydar Aliyev Center, şehrin en önemli kültürel yapısıdır. İnşasına 2007 yılında başlanan bu kültür merkezi 2012 yılında hizmete açılmış. Detay tasarımında Saffet Kaya Bekiroğlu’nun imzasını taşıyan bina, kısa tarihine rağmen dış görüntüsü ve iç kısmında barındırdığı özgünlük sayesinde Bakü’ye gelen gezginlerin mutlaka görmek istedikleri bir mekân haline gelmiş. Haydar Aliyev’in imzasına benzetilen bina doğumunun 89. yıl dönümünde açıldı. Binada konser salonları, sanat galerileri, müze ve kütüphane bulunuyor.
Muhteşem bir yapı: içinde birçok eser,heykel, kukla , ve Bakü Yapılarının küçük maketleri vs barındıran müzeyi çok beğendim
Müzeden Sonra Aliyevin Sarayına doğru yola koyulduk.
Devasa Bir saray. Belli ki ! İhtişamı seviyor……..
Dağlık Karabağ Sorunu:
1918 yıkında bağımsızlığına kavuşan Azerbaycan,
Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ile yine bir eski Sovyet cumhuriyeti olan komşusu Ermenistan arasında 1980’lerin sonunda ortaya çıkan Dağlık Karabağ Sorunu, dünyanın hâlâ çözülemeyen çatışmaları arasında yer alıyor.
Azerbaycan’ın Ermeni ve Azerilerin birlikte yaşadığı Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi’nde 80’li yılların ikinci yarısında, dönemin Sovyet lideri Mihail Gorbaçov’un değişim siyasetinin etkisiyle merkezi yönetimin gücü azalmaya başladı. Bunun yansıması, 1988’de Dağlık Karabağlı Ermenilerin ayrılıkçı eylemlere girişmesiyle kendini gösterdi. Ermenistan’ın da katıldığı sokak hareketleri, Karabağ Halk Sovyeti’nin tek taraflı olarak Ermenistan ile birleşme kararı almasıyla büyüdü. Dağlık Karabağlı Ermenilerin irredentist (bir etnik grubun yaşadığı tüm toprakların aynı siyasi birim altında toplanması) kalkışması, 1989’a girildiğinde Ermenistan, Karabağ ve Azerbaycan arasında gittikçe derinleşen bir anlaşmazlığa dönüştü.
Hala da konu çözülmüş değil….
3.gün
Son Günümüzü Bakü Sokaklarını karış karış gezerek tamamlamaya karar verdik. Bakü Şu an çok büyük bir değişim geçiriyor bence…Petrol zenginleri ve petrol kaynaklı geliri olanların yaptırdığı ihtişamlı binalar şehrin yeni yüzünü oluşturuyor. SOCAR şirketinin bir binası var Mutlaka görülmeye değer. Bakü’de Çok Lüks Mağazalar ,Çok lüks arabalar…. Taksi Şoförüne sorduğumuzda: Burada herkes petrol zengini evlerinden, bile petrol fışkırıyor dedi. Bakü dışına çıktığımızda bu zenginlikten eser kalmıyor. Hazer Kıyısında devasa bir Azerbeycan Bayrağı olduğunu duyduk. Bayrağı görmek istedik.Taksi Şöförü dedi ki? Bayrağı indirdiler. Başka Bir ülke Bayrağın daha büyüğünü yapmış. Şu anda o ülkenin bayrağından daha büyük bir bayrak diktiriyorlarmış. Guinness rekorlar kitabina gireceklermiş.
Bakü’de Yaşayan herkes Türkçe’yi anlıyor. İnsanlar çok samimi ve içten her konuda yardımcı oluyorlar. Taksiler çok lüks ve klimalı.
O gün Ülkede 20.000 Yahudi yaşadığını öğrendik. Sinagogları bulduk sefarad ve eşkenaz olmak üzere 2 adet Sinagog ziyaret ettik. Sinagoglardan bir tanesinin İSMİ: Dağ Yahudilerinin Sinagogu
Uçağa Gitmeden önce bir parkta Bira Patates keyfi yaptık. Eeee Hak etmiştik doğrusu çok yorulmuştuk.
Nüfusunun Çoğunluğunun Azeri Türklerden oluşan Bakü gezimiz hakkında birkaç bilgi paylaşayım:,
Para Birimi: Manat
1 manat: 3,37 TL
Bazı Kelimeler:
PULSUZ : Parasız
AZMAK : Kaybolmak
DİŞÇÖPÜ: Kürdan
İNMEK : Düşmek
DAYAN :Dur
Evet bir gezimizin daha sonuna geldik.
Nice Coğrafyalarda uyanmak ümidi ile…
Ben Bakü’yü çok sevdim…….
Selam gezgin ruhlu arkadaşım. Yazını okurken, yeni bir coğrafya ile tanışmanın heyecanını satırlarında hissedebildim. Seyyah ruhunun hep canlı kalmasını diliyorum. Geze Kal
Biz de baküye gitmiştik ama 15 sene kadar oldu tabiki daha çok gelişti Çok güzel bir anlatım tebrikler suzicim bir ülkeyi daha görerek listeye eklemiş oldunuz dünya çok büyük inşallah sağlıkla nice gezilere
sevgili eşim
hem gezdiğimiz yerleri anlatışın hem verdiğin bilgiler süper
harika bir yazı olmuş seni kutlarım
bundan sonra ben kendi adıma senide yazarlar sınıfına koydum
eline kalemine sağlık.
Ruhuna kalemine sağlık arkadaşum
Gezmiş kadar olduk..
Gitmeyi düşünenlere çok güzel bi rehber olmuş…
Nice coğrafyalara…
Eline emeğine sağlık, yine harka bir yazı! Bu sayede Azerbaycan de listemize eklendi. Sonsuz teşekkür 🙏😘
Suzicim eline koluna sağlık. Açıklayıcı bilgilerin yanı sıra tarihi bilgileri de okumak çok iyi oluyor. Gerçekten Azeri insanına ben de bayıldım. Misafiri başı üstünde tutan çok ender kültürlerden biri. Yediğimiz tandır efsane, yürüdüğümüz tüm yollar tertemiz, petrol kuyularının sıklığı ve çokluğu gözlerimi yuvalarından uğrattı. Check in yapmayınca yediğimiz cezanın bile eğitici bir yönü oldu bize. Yahşi bir gezi idi. Devamı gelsin 🙏🙏🙏çok amen :))😍. Sevgili Cako seni yazarlar sınıfına oturttu, ben de Cako’yu ve Selim’i turizm duayeni sınıfına koydum. Kocaman alkışlar size gelsin 👏👏☺️☺️
Keyifli bir yazı, keyifle okudum. Notlarımı aldım. Rotayı ekledim. Siz hep seyahat edinki bizde güzel bilgiler edinmeye, sanki sizinle gezmiş gibi hissetmeye devam edelim. Kalemine, yüreğine sağlık.
Sevgili Suzi ablam ,
Çok yahşi ve öğretici anlatmışsın , ellerine sağlık. Nice coğrafyalar da birlikte olmak dileğiyle :)))
👏👏bravo harika eline kalemine yüreğine sağlık bence Bakü’yü senin kaleminden dinlemek daha da yahşi kılıyor o kadar ki gezmiş görmüş ve dili de biraz öğrenmiş gibi olduk .Gerçekten bu konuda kesinlikle enişteme katılıyorum yazarlar listesine eklendiniz canım ablam 💕bende Bakü’yü ilk fırsatta görmek istediğim yer olarak seyahat listeme ekledim daha nice güzel seyahatlere sevgiyle mutlulukla kal cnm 🌹😘😘
Comments are closed.