BULGARİSTAN / BURGAS SUNNY BEACH & NESSEBAR

BULGARİSTAN / BURGAS

SUNNY BEACH & NESSEBAR

Sevgili torunum Lenny ile birlikte yaz tatili yapmak istedik. Her zaman olduğu gibi aylar öncesinden araştırmalara başladım. Yurt içi sahilleri Antalya, Marmaris, Bodrum, Çeşme gibi yazlık yörelerdeki oteller o kadar uçuk ve garip fiyatlar veriyorlardı ki 10 yıldan beri yaptığım gibi yurt dışı tatiline yönlenmek zorunda kaldım. Yakın coğrafyalarda aranırken Bulgaristan’ın Burgas ya da Varna şehri aklıma yatmıştı. Hemen YouTube da ki Vlog ları izleyip programımı oluşturmaya başladım. Otel rezervasyonu mutlaka HD olmalıydı. Biz yalnız gittiğimizde çok fazla tercihimiz olmasa da torunum için daha uygun olacağını düşünüp HD konseptli otel den yana tercihimi kullandım. Sonra sınır çıkışı için uygun gümrük kapısının Dereköy olduğunu öğrendim. Yol rotasını kafamda oluşturduktan sonra bir Pazartesi sabahı saat 5.30 da kontağı açtığımız gibi yola koyulduk. Sevgili zevcem Diana, yolluk sandviçler, meyveler, içecekler hazırladı. İp gibi yolda hız sınırını aşmadan 2 saat içinde Kırklareline vardık. Sınıra gelmeden bir benzincide durup önce ihtiyaç molası verdik. 8.30 gibi gümrüğe vardık. Çok şanslıydık. Önümüzde 9 araç ve 1 motosiklet vardı. Yaklaşık 1 saat içinde pasaport ve gümrük işleminden sonra Bulgaristan topraklarına geçtik. İlk yarım saat Virajlı yollardan giderken adeta Kilyos yolunda gibi idik. Daha sonra yol normale döndü. Saat 11.30 civarında Otelimiz Nobel e giriş yaptık. Check inn sonrası valizleri bagaj odasına bırakıp çevreyi ve oteli tanıma turuna çıktık. Plajı, havuzu, çevredeki kafe, market ve dükkanları görünce harika bir otel seçimi yaptığımızı anladık. 12.30 gibi tekrar otele dönüp öğlen yemeği için restaurant ta girdik. Açık büfe muhteşemdi. Salataları, zeytinyağlıları, et tavuk ve balık tan oluşan sıcak yemekler ile sebze yemekleri nefisti. Keyif ile yemeğimizi bitirdik. Receptiona uğrayıp odamızın hazır olup olmadığını sordum. Saat 15.00 de vereceklerini ancak şansımıza bizim odanın hazır olduğunu söyledi. Çok sevindik.

Valizlerimizi alıp odamıza çıktık. Üstümüzü hemen değiştirip havuza indik. Deniz kenarı öğlen saatleri çok sıcak olduğundan havuzda serinlemeyi uygun gördük. Akşam yemek saatine kadar havuz başı keyfi yapıp yol yorgunluğumuzu atmaya çalıştık. Öğlen kadar harika olan akşam büfesi, envaiçeşit yemek ve tatlılar ile hem gözümüzü hem de midemizi doyurdu. Yemek sonrası Sunny Beach caddesinde biraz yürüyüşe çıktık. Etraf adeta Antalya’nın Kemer ilçesi gibiydi. Oteller, marketler, dükkanlar ve yerli haktan çok turistlerle doluydu etraf. Küçük bir tur sonrası tekrar otele dönüp havuz başı barında biraz oyalandıktan sonra odamıza çıktık. Salı sabah sevgili eşim sahilde yürüyüşe çıktı. Biz Lenny ile hazırlanıp kahvaltıya indik. Diana da yürüyüş sonrası sabah deniz sefasını yapıp sonra bize katıldı. Kahvaltı büfesine bayıldık. 5 yıldızlı otele yakışır güzellikte bir açık büfe bizlere adeta “Dobro Utro” günaydın diyordu. Kahvaltı sonrası uçsuz bucaksız sahildeki otelimize ayrılan bölümde bulunan şezlong ve şemsiyelerin üzerine havlularımızı serip kendimizi Karadeniz in Limonata kıvamında sularına attık. Su ne çok soğuk ne de çok sıcaktı. Dediğim gibi sanki şerbet gibiydi. Bir saate yakın denizde kaldık. Öğlen saatine kadar biraz güneşlenip biraz yüzerek vakit geçirdik. Öğlen yemek için tekrar otele döndük. Yemek sonrası havuz başında durmaya karar verdik. Çünkü HD Konseptli otelimizde Animatörler her saat bir faaliyet koyuyorlar. Bu aktivitelere sevgili torunum nerdeyse hepsine katılıyordu. Onu eğleniyor ve de mutlu görmek bizi de mutlu ediyordu. Ultra HD olunca nerdeyse bütün gün ikramlar oluyordu. Snack bar da meyveler, içecekler, pastalar, dondurmalar harikaydı.

Akşam yemek öncesi biraz barda oturup sonra yemeğe giriyorduk. Yemek sonrası Burgas ın tarihi bölgesi sahil kasabası Nessebar a gitmeye karar verdik. Receptiona nasıl gidilmesi gerektiğini sordum. Toplu taşıma otobüsü ile daha uygun olur dedi. Araba ile giderseniz park yeri bulmakta zorlanırsınız deyince otelin karşı kaldırımda bulunan otobüs durağında bekleyip Nessebar a gittik. Kişi başı 2 Leva ödedik. Biletleri otobüsün içinde biletçi veriyor binenlere. Yaklaşık 15 dakika sonra Nessebar ın merkezine vardık. Tarihi Yel değirmenini solumuzda bırakıp Old Town denilen eski şehir e giriş yaptık. Bu bölge 3 bin yıl önce Trak ların yerleşim merkeziymiş. Eski şehrin surları içinde Milattan önce 6. Yüz yılın başlarında inşa edilmiş Helenistlik döneme ait bir Akropolis, Apolon tapınağı ve Agora bulunmakta. Yine surlar içindeki evler ve yapılar 19. Yüzyıl mimarisi ile yapılmış ve ahşap Karadeniz mimarisini andırmakta. Parke taşlı yollarda yürürken adeta tarihin içine yolculuk yapıyorduk. Etraf hediyelik eşya satan dükkanlar, deniz manzaralı cafe ve Restaurantlar, ayak üstü tadım yapılan şarap evleri ve biracılar ile dondurmacılarla doluydu. İki saatten fazla zaman geçirdik burada. Hepimizin çok hoşuna gitmişti bu kültürel ve turistik gezi. Saat 11 e doğru yine aynı şekilde otobüs ile otelimizin önündeki durağa geldik. Günün bilançosunu havuz başındaki barda yapıp yatmaya gittik. Çarşamba günü aynı rutin ile günü değerlendirdik. Bu kez denize giderken marketten küçük bir top alıp Sunny Beach paljında keyifli anlar geçirdik. Öğlen yemek sonrası tekrar otelin aktivitelerine katıldık. Plaj voleybolu, Su topu maçı, dart, masa tenisi, Fransızların kumda ve parkta oynadıkları Petang, oyun ve eğlencelerin bazıları idi.

Akşam yemek sonrası bu kez Sunny Beach in merkezine gitmeye karar verdik. Avrupa’nın birçok turistik bölgelerinde olan yanları açık mini trenler burada da vardı. Kişi başı 6 Leva ödeyip bu turistik mini tren ile Sunny Beach merkezine kahkahalar atıp şarkılar söyleyerek vardık. Şehir merkezine trafiğe kapalı olan alandan yürüyerek giriş yaptık. Sunny Beach in nüfusu 11.000 kişi iken yaz aylarında gelen turistlerle 300.000 kişiyi buluyormuş. Dolayısı ile inanılmaz bir insan seli ile karşılaştık. Yemek yerleri, kafeler, hediyelik eşya satan mağazalar, marketler, Tatoo’cu lar, sex shoplar, balık havuzlarında yapılan ayak masaj yerleri ve daha nice turistik yerlerle dolu bir merkez. Lunapark ı da cabası. İlk başta ilginç gelse de bu kalabalık, ilerleyen saatler içinde üstümüze üstümüze gelmeye başlayınca otele dönmeye karar verdik. Yine aynı yol ile mini trene binip dönüşe geçtik. Gece karanlığında ışıl ışıl görünen otellerin arasından geçip adeta Sunny Beach by night tour yaptık. Otele vardığımızda bu kez otelin gece Show u vardı. Dansçı kızların dans gösterisine Dj performansı da eklenince bir hayli neşeli ve canlı bir gece geçirdik. Her gece olduğu gibi havuz başında, yatmaya gitmeden günün bilançosunu yaparken Bulgaristan’ın bu şirin tatil şehri Burgas’ı ve sahil şeridi Sunny Beach ve Nessebarı çok beğenmiştik. Trafiğine hayran kaldık. Diğer AB ülkeleri ile gelişmiş ülkelerde olduğu gibi şoförler yayalara saygılı, halkı medeni, otelleri ve denizi güzel , beklentilerimizin çok üstünde güzelliklerle tanışmanın keyfini yaşadık. Her güzel şeyin sonu olduğu gibi, Perşembe günü de bu güzel tatilimizin son günüydü. Bu yüzden Lenny’ciğimin keyfi kaçıktı. Pek dönmek istemiyordu. Öğlene kadar havuz başında son günün tadını çıkarken öğlen yemek sonrası 3 gece 4 gün süren harika anılar bırakan tatilimizi sonlandırıp dönüş yoluna geçtik. Dönüşte de Gümrükte çok fazla bekledik denemez. Ancak İstanbul a girişimiz iş çıkış saatine denk geldiğinden Kırklareli’nden İstanbul’a girişe kadar harcadığımız zamanı İstanbul girişinden eve kadar olan zamanda harcadık.

Bir Tutkudur Seyahat…